Trabzonspor Şike Operasyonu Nedir ve Ne Zaman Oldu?
Trabzonspor Şike Operasyonu Nedir
Takvimler 3 Temmuz 2011’i gösterdiğinde Türk futbolu ve bahis sektörü ciddi bir sarsılma yaşadı. Sabah saatlerinde başlayan gözaltılar, birçok kulübün yöneticisi ve futbolcusunu kapsayacak şekilde genişletildi. 2010-11 yılının şampiyonu olan Fenerbahçe diğer takımlara nazaran daha ön plandaydı. Sadri Şener’in de göz altına alınıp, ardından 200 bin TL kefaletle salınarak yurt dışı yasağı konulması Trabzonspor kulübünü operasyonun içine çekti. Sivasspor, İ.B.B, Eskişehir gibi takımların da zan altına girmesi, şike davasının hacmini büyüttü. 2010-11 sezonunda Fenerbahçe’nin ardından ligi 2. tamamlayan Trabzonspor şike operasyonu için birçok kuruma başvuru yaptı; ancak sonuç alamadı. Başlangıçta şike var mı sorusuna cevap aranırken, gelinen son evrede soruların sayısı daha da arttı. Asıl gerçekte olan ise canlı bahis ve sanal bahis yada sanal iddaa olarak anılan sektörde yapılan büyük vurgundu. Bu yüzden güvenilir bahis siteleri https://www.guzelhobiler.com/ üzerinden bahis yapmak sanal bahsin en güvenli yoludur.
Şike operasyonunun simge ismi haline gelen Aziz Yıldırım Metris cezaevinde yattı. Beşiktaş, dava sonuçlanana kadar aldığı son kupayı federasyona iade etti. Ali Koç, şaibe karıştığı için Fenerbahçe’yi küme düşürün önerisinde bulunarak dikkatleri üstüne çekti. 2011 yılında başlayan 2015 yılında son bulunan davada, birçok tanındık isim ve kulüp mahkeme koridorlarında dolaştı. En dikkat çeken mücadeleyi Trabzonspor verirken, TFF, UEFA ve FIFA’dan onların istediği sonuçlar çıkmadı. Netice itibariyle Trabzonspor şike operasyonu kapsamında büyük yara aldı. Ancak, 2 yıl Avrupa maçlarına katılamayan ve yıldız isimlerini bir anda kaybeden Fenerbahçe daha çok zarara uğradı. Lig kupası resmen sarı kanaryada kalsa da ortadaki bulanık su kulübü mali sıkıntılara soktu; manevi olarak adeta serseme çevirdi. Beşiktaş’ın da 1 yıl Avrupa kupasından uzak kalması, şike davasının tek bir kulübü ilgilendirmediğini gözler önüne serdi. Sivasspor ve Eskişehir kulüpleri, elde ettikleri UEFA katılım hakkını kaybetti. Şike operasyonun boyutu FETÖ yapılanması ile farklı bir aşamaya taşındı.
Şike Var Mı Yok Mu?
Türkiye Futbol Federasyonu resmi sitesinde 2010-11 sezonu şampiyonunu Fenerbahçe olarak tescillemiş durumda. Öte yandan Trabzonspor resmi sitesinde toplamda 7. Şampiyonluk yaşanıldığı ve son şampiyonluk olarak da 2010-11 sezonu gösteriliyor. 2019 yılında görülen tablo, 2011 yılındakinden çok da farklı değil yani. Ortada bir şike var mıydı? Şayet varsa, lig şampiyonu neden değişmedi? Eğer şike yoksa bu ciddi itibar kayıplarının telafisi nasıl mümkün olacak?
Davayı başlatan savcı Zekeriya Öz, FETÖ’den aranıyor. Öte yandan davanın kapatılmasını isteyen Abdullah Mirza Coşkun’un adı da FETÖ yapılmasında geçiyor. Bu dava, bir kumpassa kim veya kimler kazanç sağlamıştır, bu sorunun cevaplanması gerekiyor. En bilinen gerçek, Türk futbolunun büyük bir imtihandan geçtiğidir.
Süreç sonunda mevcut TFF başkanı Aydınlar ve 2 başkan vekili istifa ederken, başkanlık koltuğuna Demirören oturdu. UEFA kendi arenasında, Türk takımlarına men cezaları verdi ancak Türkiye futbolunun iç işlerine müdahale edemeyeceğini belirtti. Topu eline alan Türkiye Futbol Federasyonu ise süreci doğru yürütemedi. Kupasını resmiyette alamamasına rağmen, Trabzonspor şike operasyonu meselesine hala yoğun ilgi gösteriyor. İtiraz dilekçelerine yanıt alamadığı gibi, uygunsuz dilekçe yazımı nedeniyle de para cezası aldı. Birçok futbolcu ve yönetici mahkeme salonlarında dinlendi, bazıları hapis yattı, bazıları hak mahrumiyeti cezası aldı. Sular durulduğunda ise ortada bir teşvik olduğu ancak şike yapılmadığı tezi konuldu. Sürecin başlangıcı ve bitişi akıldaki soruları azaltmak yerine daha da artırdı. Bu süreçte en başarısız kurum, maalesef Türkiye Futbol Federasyonu olmuştur.